Pandemi Sürecinde Okul Öncesi Eğitim
MEB tarafından okullarımızın 21 Eylül Pazartesi günü açılacağının kamuoyu ile paylaşılmasının ardından okula dönüş ile ilgili detaylar da belli olmaya başladı.
TEGM tarafından gönderilen yazıya göre Okul Öncesi ve İlkokul 1. Sınıflar 21 Eylül itibari ile yüz yüze eğitime başlayacaklar.
21-25 Eylül tarihleri arasında 1 gün; 28 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında 2 gün olmak üzere otuzar dakikalık beş etkinlik saati süreyle eğitim yapılacak.
MEB tarafından kademeli ve temkinli bir okula dönüş süreci planlanırken Okul Öncesi Eğitim kademesi için belirsizlikler ve sorunlar her geçen gün azalması gerekirken maalesef artıyor.
Peki bu belirsizlikler ve sorunlar nedir?
- Bu süreçte okullarda ve sınıflarda alınması istenilen önlemlerin uygulanabilirliğinin okul öncesi eğitim kademesi için oldukça güç olması ve önlemlerin alınması için gereken desteğin zamanında ve etkili şekilde sağlanamaması
Maske kullanımı, sosyal mesafe, sınıf içinde düşük ses tonu ile iletişim yaş grubu dikkate alındığında maalesef pek de uygulanabilir değil. Bunun üzerine ana okullarında/anasınıflarında alınması gereken hijyen önlemleri için gerekli desteğin sağlanamaması ya da yetersiz oluşu okul yönetimlerini de zor durumda bırakmaktadır. Yaş grubu itibari ile temizlik ve hijyen önlemlerinin büyük önem taşıdığı da bir gerçektir ve bunun maddi boyutu yalnızca okul yöneticilerine bırakılamaz.
- Özellikle ana okullarında planlamasının yapılması gereken yemek, servis, aidat, çocuk kulüpleri gibi uygulamaların bu süreçte gerek öğrenci sayılarının netleşmemesi gerekse okulların geleceği konusundaki belirsizlik nedeniyle bir türlü planlanamaması
Bu planlamaların zamanında yapılmaması okul yönetimi ve aileleri önümüzdeki süreçte okulların açılması durumunda zor durumda bırakacaktır. Okul öncesi eğitimde okula dönüş için; özel ve bu eğitim kademesinin ihtiyaç ve özellikleri göz önünde bulundurularak bir planlama yapılmalıdır.
- Okula kademeli dönüş çalışmalarında okul öncesi eğitimin diğer eğitim kademeleri ile birlikte değerlendirilerek yaş grubu, eğitim kademesinin farklılıkları ve özelliklerinin dikkate alınmaması
Açıklanan okula dönüş planına baktığımızda Okul Öncesi Eğitim için yalnızca okulda geçirilecek süreye yer verilmiştir. Ancak tekrar tekrar belirtmek isterim ki okul öncesi eğitim kademesi diğer eğitim kademelerinde her yönü ile farklıdır. Belki ilkokul öğrencilerini mesafeli şekilde okul sıralarına oturtarak ders işleyebilirsiniz ancak 3-4 yaşındaki çocuklar ile bunu nasıl gerçekleştirecekleri konusunda okul öncesi öğretmenlerine bir öneriniz var mıdır? Velilerin okula alınmayacağı düşünüldüğünde okula ilk defa gelen hatta ailesinden ilk defa ayrılacak 3-4 yaşındaki bir çocuğun okul kapısında ailesinden nasıl ayrılacağı konusunda bir fikriniz var mıdır?… İnisiyatifi okul müdürlüklerine bırakmakla bu konular çözülebilir mi? Zaten olağanüstü bir dönem yaşadığımız şu günlerde kim inisiyatif almak ister?
- Uzaktan eğitim modeline geri dönüş yapılması durumunda Okul Öncesi Eğitim kademesinde uygulanabilirlik ve sürdürülebilirliğin yetersiz oluşu
Maalesef Okul Öncesi Eğitim kademesinde uzaktan eğitim diğer eğitim kademelerinde olduğu gibi uygulanabilir ve sürdürülebilir değildir. Okul öncesi öğretmenleri tarafından bazı çalışmalar yapılmaya gayret edilse de sürecin sürdürülebilirliği tartışılır. Bunun üzerine bir de okul öncesi eğitimde uzaktan eğitim için içerik, kaynak ve materyal eksikliği eklenince zaten gereken önemi görmeyen okul öncesi eğitim yine arka planda kalıyor.
- Ve daha nicesi…
Peki çözüm nedir? Eleştirmek kolay önerimiz nedir?
Öncelikle böyle bir süreci yönetmenin ve planlamanın zor olduğunun farkındayız. İsteğimiz yapılan planlamalarda okul öncesi eğitim kademesinin arka planda bırakılmaması.
Yüz yüze eğitime geçeceksek bu sürecin eğitim kademesinin özellikleri dikkate alınarak planlanması.
Uzaktan eğitim ile devam edeceksek gereken önemin ve desteğin verilmesi.
Açıklamaların belki vaka sayısı yarın 0 olur diyerek son dakikalara bırakılmadan gerçek ve uygulanabilir bir yol haritası ile bizlerin de görüşleri dikkate alınarak planlanması.
Sürecin nasıl devam edeceği konusunda durum netleşir ise, fikir ve önerilerimiz ile sürece katkı sunabiliriz. Tabi ki fikrimiz sorulur ve gereken önem verilir ise…
Karar merci elbette biz değiliz. Ancak alınan karar ne olursa olsun bizler çocuklarımız için en iyisini yapmaya bunun için çalışmaya devam edeceğiz. Yeter ki gereken desteği bulalım.
Alican CEYLAN