Bakan Tekin, Tobb Türkiye Eğitim Meclisi İstişare Toplantısı’na Katıldı

Bakan Tekin, burada yaptığı konuşmada, muhalefetin, sektördeki özel okul oranının artırılmasını ve sektörle yapılan iş birliklerini Bakanlığı sermayeye teslim etmekle eleştirdiğini belirterek, “Bu eleştiriyi gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Sektör temsilcilerinin bu söyleme cevap vermemesini de anlamakta zorlandığımı dile getirmiştim.” dedi.

Bakan Tekin, Millî Eğitim Bakanlığı ile özel sektör arasındaki iş birliği eleştirilerine şu yanıtı verdi:

“Benim mevzuya bakışım şu: Modern devletin ortaya çıkış sürecinden itibaren devlet, artan kamusal hizmetleri yerine getirmekte zorluk çekmeye başlıyor. Bu zorluğu aşmak için toplumun farklı kesimlerinden her ülke kendi siyasal ve toplumsal geleneğine göre birlikte hareket edebileceği farklı partnerler oluşturuyor. Bunlarla birlikte kamusal zorunlulukları yerine getiriyor. Bu paydaşların oranı bazı ülkelerde çok yüksek, bazı ülkelerde daha düşük, bazı ülkelerde bazı alanlar tamamen bu paydaşlara bırakılmış durumda.”

Kendilerine bir hedef koyduklarını, Türkiye’deki özel sektörün eğitim öğretim sürecindeki yerini yüzde 20’lerin üzerine çıkarmak gerektiğini dile getiren Bakan Tekin, bu hedefi yerine getirmek için bir dizi tedbir aldıklarını anlattı.

Eğitim sektöründeki FETÖ yapılanmasının sona erdirildiğine işaret eden Bakan Tekin, “Eğitim sektöründe yer almak isteyen iş dünyasının temsilcilerine, kamu arazilerinin tahsisinden özel okullara teşvik politikasına kadar bir dizi sektörü büyütecek, sektörü hayata döndürecek ve bir anlamda bu vesayetten kurtuluş sürecini sağlıklı yürütecek bir sürü tedbir almıştık. Nihayetinde 15 Temmuz ile bu vesayet süreci bitti. Türkiye’deki özel okulculuk ve özel sektördeki eğitimin payı artmaya başladı. Bu süreci hep beraber yürüttük. Ben bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

“Beceri temelli müfredatın yapılması elzemdi”

Bakan Tekin, 2023 yılının haziran ayında göreve başladıkları andan itibaren çok yoğun ve hummalı bir çalışmanın içerisine girdiklerini anlattı. 

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Tekin, şöyle konuştu:

“Özellikle beceri temelli ve eğitim öğretim sürecini bütüncül bir yaklaşımla ele alan müfredatın yapılması ülkemiz açısından elzemdi. Katıldığımız uluslararası toplantılarda bu konuda eleştiriler ile karşı karşıya kalıyorduk. Yürüttüğümüz şeylerden bir tanesi genel anlamda eğitim ve öğretim politikalarının bu anlamda modernize edilmesi. Olağan akış içerisinde eğitim ve öğretim süreçlerinde karşı karşıya bulunduğumuz operasyonel sonuçların çözümü için alınması gereken tedbirlerdi.”

Bakan Tekin, söz konusu tedbirlere ilişkin, “2023 yaz aylarında yayımladığımız genelgelerle başlattığımız süreç; devamsızlıktan sınıf tekrarına kadar, açık liselerin sınırlandırılmasından cep telefonlarına kadar, okul bahçelerimizin geleneksel oyunlarımızın oynandığı alanlara dönüştürülmesinden, çocuklarımızın ana dil becerilerini maksimize etmeye kadar birçok konuda hızlı bir dönüşüm süreci içerisine girdik” ifadesini kullandı.

“Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nun içerisinde önemli yapısal dönüşümlerden bir tanesi Millî Eğitim Akademisi”

Eğitimde önemli yapısal dönüşümlere imza attıklarını vurgulayan Bakan Tekin, bunlardan en önemlilerinden birinin “Öğretmenlik Mesleği Kanunu” olduğunu belirtti.

Bakan Tekin, sözlerine şöyle devam etti: 

“Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nun içerisinde önemli yapısal dönüşümlerden bir tanesi olarak da Millî Eğitim Akademisi’ni hayata geçirdik. Burada iki hususu önceliyoruz. Bunlardan birisi, lisans eğitimi veren, bilim insanı yetiştiren üniversitelerimizin belli bilim dallarında uzman kişiler yetiştirmesi. Yani bir meslek memuru, elemanı değil, bilim insanı yetiştirmesi üzerine odaklanmalarını istiyoruz. Bir de istediğimiz şey şu, bakanlığın uyguladığı, hayata geçirdiği programlarla lisans mezunu arkadaşlarımızın lisans programlarındaki uyumun sağlanması.”

Bakan Tekin, “Üniversitelerimiz alanında nitelikli bilim insanları yetiştirsinler. Yetişen arkadaşlarımızı biz kendi formasyonumuz ile öğretmenlik mesleğine hazırlayalım. Hem mesleğe seçiliş sürecinde hem de meslek içerisinde gelişimlerini biz bakanlık olarak yürütelim. Bu iki faydadan hareketle Millî Eğitim Akademisi’ni hayata geçirdik” ifadelerini kullandı.